Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | işareti olmak | augur f. |
Genel | işareti olmak | denote f. |
Genel | işareti olmak | signify f. |
Genel | işareti olmak | bode f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | işareti olmak | denominate f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | işareti olmak (kötü) | portend f. |
Genel | bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak | be a sign of the bad quality of something f. |
Genel | bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak | be a comment on something f. |
Genel | (bir şeyin) işareti olmak | omen f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için (bir şeyin) işareti olmak | spell (something) for (someone or something) f. |
Idioms | ||
Deyim | varlığı/olması (bir şeyin) kanıtı/işareti olmak | give witness to (something) f. |
Deyim | gözünde dolar işareti olmak | dollar signs in somebody's eyes f. |
Deyim | (bir şeyin) sonunun/bitişinin işareti olmak | ring the knell of (something) [old-fashioned] f. |
Deyim | (bir şeyin) sonun işareti olmak | ring the knell of (something) [old-fashioned] f. |
Deyim | sonun işareti olmak | ring the knell of f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | bir işareti olmak | be a sign of f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | alamet işareti olmak | ominate f. |